Kış aylarına girerken salgınlara sebep olan grip (influenza) enfeksiyonu, genellikle solunum yoluyla bulaşıyor ve yüksek ateş, halsizlik, boğaz ağrısı gibi şikayetleri de beraberinde getiriyor.
İnfluenza A ve B, insanlarda en sık hastalık yapan tipleri olduğunu belirten Dahiliye Uzmanı Dr. Mehmet Erdoğmuş, “Grip inflüenza virüsleri tarafından gelişen ani, ciddi ve salgınlara yol açabilen bir enfeksiyon hastalığıdır. Zatürre en ciddi komplikasyonudur. Ateş, halsizlik ve öksürük hastalığın en sık görülen semptomlarıdır.
Her yıl dünyada gripten günde ortalama 1000 civarında kişinin hayatını kaybettiğini ifade eden Uzman Dr. Mehmet Erdoğmuş, ’4 yıl süren 1. Dünya Savaş'ında sivil ve asker toplamda yaklaşık 18 milyon insan ölürken, 1918 yılında başlayıp 1,5 yıl süren İspanyol gribinde yaklaşık 50 milyon insan ölmüştür. Bu da gribin ne kadar tehlikeli bir hastalık olduğunu bize gösterir. Dolayısıyla grip salgınları dünya genelinde sürekli tekrarlamakta, ciddi hastalıklara ve ölümlere neden olmaktadır. İnfluenza, genç ve üretken popülasyonda iş gücü kaybına sebep olmaktadır. Grip geçiren bir hastanın 5-6 gün hareket kısıtlılığı yaşadığı, 3-4 gün yatak istirahati yaptığı, 3 gün okul veya işe gidemediği olabiliyor’ dedi.
Uzman Dr. Erdoğmuş ‘65 yaş üstü ve 6 yaş altı olanlar, altta yatan hastalığı olanlar, kronik böbrek hastalığı, KOAH ve astım gibi kronik akciğer hastalığı olanlar, kalp yetmezliği gibi kronik kalp hastalığı olanlar, diyabeti olanlar, bağışıklık sistemini baskılayan hastalığı olanlarda ciddi sonuçlar ortaya çıkabilir. Gebelerde hastane veya yoğun bakıma yatış ihtiyacı daha fazladır.” ifadelerini kullandı.
GRİP NEZLE İLE KARIŞTIRILMAMALI
Virüsün bulgularından da bahseden Uzman Dr. Erdoğmuş, “Grip virüsü ile karşılaşan duyarlı kişilerde 1-4 gün sonra burun akıntısı, ateş, baş ve boğaz ağrısı olur, halsizlik, terleme, eklem ve kas ağrıları da sonradan eklenir. Hastalanan kişinin bağışıklık durumuna, virüsün tipine göre bazı kişilerde alt solunum yollarına yayılarak ölümcül olabilen zatürreye neden olabilir. Yaşlı hastalarda semptomlar genellikle daha siliktir, boğaz ağrısı, kas ağrısı, ateş gibi tipik bulgular gözlenmezken iştahsızlık, halsizlik, güçsüzlük daha belirgindir. Komplikasyon gelişmeyen vakalar genellikle 1 haftada düzelir. Grip nezle ile karıştırılmamalıdır. Nezle daha çok burun tıkanıklığı veya akıntısı, boğaz ağrısı, hapşırma ile seyreden ateş, öksürük, baş ağrısı ve yorgunluğun nadiren görüldüğü hafif seyirli engellenemeyen bir hastalıktır” dedi.
NASIL KORUNULUR?
İnfluenzadan nasıl korunması gerektiğini de ifade eden Uzman Dr. Mehmet Erdoğmuş, “Grip olduğu bilinilen kişilerden uzak durulmalı veya korucuyu maske ile yaklaşılmalı. Ortam sık sık havalandırılmalı, yüzeyler temiz tutulmalıdır. Hasta olan kişiler hapşırma sırasında el yerine kol veya mendille ağızlarını kapatmalıdır. Eller sık sık yıkanmalı, başkasına ait tabak, çatal, havlu, bardak gibi özel eşyalar kullanılmamalıdır. Genel sağlık önlemleri de alınmalıdır. Vücut direncini iyi tutacak şekilde iyi beslenmek, fiziksel egzersiz yapmak, uyku düzenini sağlamak, stresten uzak durabilmek, alkol ve sigara kullanmamak hastalıktan korunabilmek için gereklidir” diye konuştu.
GRİP AŞISI ÖNEMLİ Mİ?
Tedavi yöntemlerine dair de bilgiler paylaşan Dr. Erdoğmuş, “Ateş düşürücü ağrı kesiciler-burun akıntısı ve tıkanıklığını gideren ilaçlar kullanılabilir. Yatak istirahati, bol sıvı alımı, odanın sıkça havalandırılması tedavinin temel taşlarıdır. Şikâyetler başladıktan sonraki ilk 48 saat içerisinde virüse etkili antiviral ajanlar kullanılabilir. Korunmanın en iyi yolu aşıdır. Ancak aşının koruyuculuğu yüzde 100 değildir. Aşı oldum hastalanmayacağım diye düşünülmemeli, hastalanmayı engellemese bile aşı olan kişilerde hastalık hafif seyreder” dedi.
Grip aşısı zamanlamasının Ekim - Kasım aylarının en uygun olduğu konusuna da değinen Uzman Dr. Mehmet Erdoğmuş şu ifadeleri kullandı; “Önceden aşı yapılmamış kişilere salgın devam ederken de aşı yapılabilir. Sonuç olarak grip değişen virüsün neden olduğu, değişmeyen bir hastalıktır. Türkiye'de grip aşısı yaptıranların oranı çok düşük. Koruyuculuğu 6 ay kadar sürüyor. Ölümleri yüzde 80 azaltıyor. Grip aşısı hastalıktan korunma yöntemi olarak uygulanır. Grip aşısı uygulandığı insanlarda yüzde 70 ile yüzde 90 oranında gribe karşı bir bağışıklık sağlanır. Virüs salgınından korunmak için yapılan grip aşısının etkisi yapıldıktan 2-3 hafta sonra ortaya çıkar. Öncelikli grip aşısı- olması gerekenler; 65 yaş üstü, kronik hastalığı olanlar, 6 ay - 5 yaş arası çocuklar, gebeler, aşırı şişmanlar, hastalara sağlık hizmeti veren sağlık çalışanlarıdır.”
KİMLERE İNFLUENZA AŞISI YAPILMALI VE YARARLARI
İnfluenza yapılması gereken kişileri de belirten Uzman Dr. Erdoğmuş, “65 yaş üzeri ve 6 yaş altı kişiler, Astımlı çocuklar, kronik kardiopulmoner hastalığı olanlar, Şeker hastalığı, böbrek hastalıkları ya da bağışıklık yetmezliği olanlar, Uzun süreli aspirin tedavisi alanlar (İnfluenza virüsü ile Reye Sendromu olasılığı), İnfluenza sezonunda gebeliğinin ikinci ya da üçüncü trimestrinde olacak kadınlar, Grip virüsünü riskli gruplara taşıyabilecek kişiler: Sağlık çalışanları, yaşlı bakım evlerinde çalışanlar, ev ziyareti yapanlar, grip açısından riskli kişinin ev halkı, HIV ile enfekte kişilere aşı yapılabilir” dedi.
Son olarak grip aşısının yararlarından bahseden Dr. Erdoğmuş, “Riskli gruplarda ciddi hastalık ve ölüm oranını azaltıyor. Toplumda hastalığın yayılımını azaltıyor. İş güccü kaybını azaltıyır. Antibiyotik kullanımını azaltıyor. Çocuklarda okul devamsızlığını azaltıyor” diyerek sözlerini tamamladı.
Güncelleme Tarihi: 10 Ekim 2020, 08:40